NİYAZİ-Î MISRİ’NİN BİR ŞİİRİ VE AÇIKLAMASI
“Ezelden narına aşkın ben yana geldim cihân içre,
Akıttım nice dem yaşlar gözümden kan içre.”
Ezelden aşkın ateşine göz yaşı akıtarak geldim cihân içre,
Akıttım nice zaman yaşlar gözümden kan içre.
“Hak ile bi-nişân iken,kamu canlara can iken,
Düşürdü bi-mekan iken beni kevn-i mekan içre.”
Hak ile nişansız iken,tüm canlara can olmuşken,
Mekansız Alemden beni düşürdü b u dünyaya.
“Nice geldim ,nice gittim,nice doğdum nice öldüm,
Nice doğdum ,nice öldüm şol gül gibi cihân içre.”
“Bulut olup göğe ağdım,matar olup yere yağdım,
Güneş olup gahi doğdumzemin ü asuman içre.”
Bulut olup göğe yükseldim,yağmur olup ordan tekrar yere yağdım,
Güneş olup bazen doğdum
yeryüzü ve gökyüzünün üstüne.
“Nebat olup nice
devran, Nice demde olup hayvan,
Geydürdü suret-i insan bana devr-izaman içre”
Önce bu devrana bitki olarak ,sonraysa hayvan olarak
katıldım.
Sonra Allah bana belli bir devir sonra İnsan sureti
giydirdi..
“Çü insan suretin buldum,Hakk’a hamdü sena kıldım,
Fena ender fena oldum cihanu asuman içre.”
Sonunda insan suretim buldum,Hakk’a hamdü sena kıldım,
Fena(Yok)dan öte fena oldum ebedi bekâ(Varlık) içre.
“Erişti marifet nuru,gönül oldu Hak’ın Tur’u
Niyazi duydu çün sırrı,beyan etti ayân içre.”
Marifet nuru erişince insanın gönlü Hakk’ın Tur’u olur
yani Hz.Musa Tur Dağında Allah’la nasıl konuştuysa öyle feyz-i akdese sahip olur.
Marifet gönlün kendi kendini bilme özelliğidir.Sahibine arif denir.
Niyazi duydu bu sırrı, anlayanlar için anlayanlar içinde
ortaya koydu.
Kaynak gösterilerek
alıntılanabilir.
© H. Endercan KURŞAKLIOĞLU, 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder